25 Mayıs 2020 Pazartesi

HÂLETİRÛHİYE

Bazen yüreğimden bir şelalenin şiddetle akışı gibi akıyor kelimeler...
Bazense bir şey kapatıyor kelimelerimin önünü...Şu an olduğu gibi yazıp yazıp siliyor, bazen karalıyor, bazense yazdığım sayfayı paramparça ediyorum.
Yüreğimde bir kış ki, sanki hiç yazı yokmuş gibi.
Bir çıkmaz ki, sanki en derinlerime işlemiş gibi...
Harflerin her biri sıra sıra boğazıma diziliyor.
Sırtımda kocaman bir yükle, yalnızca etrafı seyrediyorum.
Bayrammış bugün.
Bayram; kökeni 'neşe, huzur, mutluluk, sükun' olan bir kelime...
Peki ama neşesi yağmalanmış bir bayrama nasıl bayram denir ki?
Henüz yorganı atamamışken üzerimden,dışarıdaki fırtına yüreğimdekileri savururken şiddetle, düşünceler beynimi kemirirken, nasıl...?
Öksüz bir bayram bu bayram.
Bu bayram 'ah nerede o eski bayramlar...'diye eskiyi özlerken ki içlenişimizi bile özleten bir bayram.
Bu bayram teravihsiz,selasız, camisiz, cemaatsiz mahzun bir Ramazan'ın bayramı...
Herkeste bir burukluk var.
Ama benimki, çetin bir kıştan kalma burukluk...
Beni hala o kışta, o kıyamette bırakan...
Evet insanları evlere hapseden burukluk,beni çoktandır yüreğime hapsetmişti.
Ben bir kafeste çırpınıp duran kuş misali, bir avuç yeme hasret...
Ben nereye uçtuysa, kime uçtuysa kanatları kırılan bir kuş...Tüyleri tek tek yolunan.
Ve ben  haddizâtında ,99 ismin gölgesinden gayrı soluklanacak yeri olmayan hâneharâbım.
El-Kâbıd olanın, daralttıkça daralan yüreğimi El-Bâsıt ismiyle genişleteceğini ummaktan gayrı ümidi olmayan...
Herkesin uyuduğu bir vakitte, seccademin üzerine damlayan yaşlar ve dindirmeye çalıştığım hıçkırıklar dışında her şeyin sustuğu o ıssız vakitte 'Es-Semi' ismiyle yalvaran,  'El-Âlim' ismiyle gözyaşlarını çoğaltan...Lakin içime nakşetmeye çalıştığım'Veli Rabbike Fasbir' ayetiyle durulan...
Ben, ince düşündükçe incinen yüreğimi 'El-Lâtif' olana teslim eden...
Ben, 'El-Veliyy' olanın dostluğundan öte dostluk tanımayan...
Ve ben, 'El-Kerim' olanın 'Kun Fe Yekûn'  emrine susayan, yolunu şaşırmış, nereye gideceğini bilmeyen ama içi çok uzaklarda olan dilhûnum.
Kalbimin, Allah'a sığınmaktan başka hiçbir şey gelmez elinden...Allah'a sığınmanın elinden gelenlerin en güçlüsü olduğunu bile bile bazen yıkılıverir...
Şimdi olduğu gibi.
Artık yeşerecek bir bahçem kalmadı bu dünyada. Soldu tüm çiçeklerim. 
Kuş kaçtı kafesten, tüyleri saçıldı etrafa...
Ey düştükçe kaldıran, soldukça yeşerten;
beni Sana kavuştur.
Yeşert...
Yine yeniden nakşet bana beni...

MELİKE SOSLU

4 yorum:

  1. Ben, ince düşündükçe incinen yüreğimi 'El-Lâtif' olana teslim eden...
    Halin ruhuna yansımış kardeş ruhun kelimelerine
    Nasıl bir yazoydı bu yazdığın ışık oldu gecelerime
    MİHRİBAN SAYDAM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim karanlığım bir başkasına ışık olmuşsa ne mutlu... 🌸

      Sil
    2. Ben bakmak istedim gece seni uyutmayan sancıdan ne doğmuş diye iyiki de bakmışım kelimelerin yeni doğmuş bir bebek gibi cennet kokuyor

      Sil

MEHMET ÂKİF'E MEKTUP

  Erzurum,20.12.2023   Pek Muhterem Milli Şairimiz, Her ne kadar yıllardır sizin şiirlerinizle hemhâl olup, âdeta sizinle konuşuyormuş...