15 Ekim 2022 Cumartesi

NAMAZ

 

 

İslam’ın beş şartından biri olan namaz… İslam’ın şartı, Allah ve Rasulü’nün emri, Müslüman olmanın gerekliliğidir namaz. Bu yüzdendir ki, insana ‘karnın acıkınca yemek yiyor musun?’ ya da ‘uykun gelince uyuyor musun?’ diye sormak ne kadar saçma ise, Müslüman olana da ‘namaz kılıyor musun?’ diye sormak aynı şekilde saçmadır aslında. Fakat günümüz Müslümanları için maalesef bu soruyu sormak durumunda kalıyoruz. Etrafımızda namaz kılan insan sayısı git gide azalıyor. Namaz kılmayan bir Müslümana (!) bunun sebebini sorduğumuzda aldığımız yanıtlar da oldukça ironik: ‘’Benim kalbim temiz!’’ ‘’Namaz kılanların her türlü kötülüğü yaptığına şahit oluyoruz. Öyle kılacağıma hiç kılmam daha iyi! Beni namazdan soğuttular!’’

Peki ama bu gibi bahanelerin arkasına saklananlar, kalplerin özünü yalnızca Allah’ın bilebileceğinibilmezler mi? Ya da herkesin günahının da sevabının da kendine olacağı2 bilmezler mi?

Bu soruların yanıtını düşünürken, Efendimiz’in bir niyazı geldi aklıma… O, kavminden bazıları için Allah’tan bağışlanma dilerken ‘’onlar bilmiyorlar, bilselerdi yapmazlardı’’ buyurmuştu.3

Evet çoğu Müslüman, maalesef hayat kitabımız, rehberimiz Kur’an’ın ve Habîbullah’ın emirlerinden de habersiz.  

Bilmiyorlar…

Eğer “Bizimle onlar (münafıklıklar) arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terk eden kimse küfre düşer.” 4 hadisini bilselerdi, dünyalık işleri arasında ezanı dahi işitmeyip, namazı terk ederler miydi?

“Onları (Müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?” 5 ayetini bilselerdi, arkasına saklandıkları bahanelerden utanmazlar mıydı?

"Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar.’’ 6 hadisini bilselerdi, bile bile zarara yürüyenlerden olurlar mıydı?

Namaz ki; mü'min'in miracı, gözümüzün nuru, gönlümüzün ilacı...Kalır mı hiç onu dosdoğru kılanın yüreğinde acı ? Rahmân olan kitabında sabır ile beraber anarak7 onu bize kılmamış mı bir yardımcı?

Nasıl gafil olur 'Rabbim  Allah' diyen, Allah ile en yakın olabileceği ân olan secdeden?

Yankılanırken dört bir yanda her gün beş vakit ezan-ı Muhammediyye... Nasıl duymaz olur kulaklar ''haydi kurtuluşa, haydi felaha...''nidalarını...

Efendimiz (s.a.v) havz-ı kevser başında abdest azalarından tanıyacak iken ümmetini; kışın zemherisinde dahi nasıl zor gelir ümmetine abdest almak... 

Namaz, bir bilinçtir, şuurdur, duruştur. Aşk ve şevktir, huşûdur. Tıpkı Ensâr'dan Abbâd b. Bişr'in bir müşrik tarafından oklarla yaralanmasına rağmen ''sûreyi yarıda bırakıp namazı kesmektense ölmeyi tercîh ederdim''8 deyişi gibi...

‘’Namaz psikiyatrik bir tedavidir. Çünkü namaz kılan, kendini yalnız hissetmez. O, en büyük güce bağlıdır. O gücün inâyeti içindedir. Namazı huşû içinde kılan bir toplumda psikiyatrik hastalık olmaz.’’9

Namaz; acılar, sıkıntılar, dertler, kederler etrafınızı sardığında ve yüreğiniz patlayacak gibi olduğunda, kimseye hiçbir şey anlatamadığınızda, kimse sizi anlamadığında öylece susup ağlasanız dahi sizi rahatlatan, anlaşıldığınızı hissettiğiniz, her şeyi bilene, el-Âlim olana teslim olduğunuz yerdir.

Namaz, sabırdır. Her rekatta din gününün, hesap gününün tek hâkimi olana sığınmanın verdiği ferahlıktır.

Namaz; bir tekbir ile dünyayı ve dışarıda olan her şeyi elinin tersi ile itmek; huşû ile dünyanın sahibinin huzurunda el bağlamaktır.

Namaz bir şükürdür. Alıp verdiğimiz nefese, yiyip içtiklerimize, kâinata ve daha sayamayacağımız bir çok nimete şükür… Âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, gül kokulu Peygamberimiz bile bu şükrü eda edebilmek için mübarek ayakları şişene kadar namaz kılıyordu10 da; ümmeti neden günde toplam bir saat bile sürmeyen vakit namazlarını dahi kılmaktan aciz oluyor?

Kalkın ey Müslümanlar! Neyin telaşında iseniz bırakın onu ezan okunduğu vakit. Yaptığınız her işin, sahip olduğunuz her konumun Allah'a ait olduğunu ve O'ndan değerli hiçbir şeyin olmadığını hatırlayın! Şu üç günlük dünyada ne ise gönül bağladığınız O'ndan gayrı, bırakın onu bir kenara; sakın ha Rabbinizden çok hiçbir şeye vakit ayırmayın! Zira Allah, sizi gönül bağladıklarınızla imtihan eder.11

Vaktinizi vakti verene verin! Her şey emanet... Can da, canân da; ana da, vatan da; evlat da, mal da...

Hepsini ardınızda bırakacak ve Allah'a döndürüleceksiniz. Yanınızda götürebileceğiniz tek şey amelleriniz olacak. Bu amellerin en başında namaz olduğunu hatırlayın!

Kalkın, sımsıkı sarılın namaza ve bir daha hiçbir şey sizi ondan bir vakit dahi ayıramasın!

Kalkın, dem bu demdir!

 



MELİKE SOSLU

 

1.Fâtır Suresi 38. Ayet

2.Fâtır Suresi 18. Ayet

3.Buhârî,Enbiyâ 54

4.Tirmizî, Îmân 9

5. Bakara Suresi 142. Ayet

6.Tirmizî, Mevâkît 188

7.Bakara Suresi 153. Ayet

8. Ebû Dâvûd, Tahâret, 78/198

9.Cemil Meriç

10. Buhari, Teheccüd, 6

11. Enfal, 8/28


MEHMET ÂKİF'E MEKTUP

  Erzurum,20.12.2023   Pek Muhterem Milli Şairimiz, Her ne kadar yıllardır sizin şiirlerinizle hemhâl olup, âdeta sizinle konuşuyormuş...